Amos 1990'ların başlarında kadın vokalistler içinde önde gelenlerindendi ve kariyerinin kayda değer gelişimini ender kadın piyano müzisyenlerinden birisi olarak yaptı.
Dr. Edison ve Mary Ellen Amos'un 3. çocukları olarak, Kuzey Caroline'da; Georgetown (Washington D.C.)'dan Kuzey Caroline'a seyahat sırasında Newton'daki Old Catawba Hastanesinde dünyaya gelir. İki yaşındayken, ailesi Baltimore Maryland'a (piyano çalmaya başladığı yerdir.) taşınır. Beş yaş civarında piyanoda enstrümantal parçalar bestelemeye başlar. Dokuzunda ise bu parçalara artık söz eklemeye başlar.
1968'de Rockville'deki Maryland'de yaşarken, Peadbody Konservatuvarı'nda müzik bölümünde burs kazanır. Beş yaşında bu bursu kazanmış olması okula kabul edilmiş en genç öğrenci yapar onu. On bir yaşında bursu kesilir ve okulu bırakır. Amos bursu kaybetme sebebini, rock ve popüler müziğin birleşimine olan ilgisine ve kâğıt üzerinden verilen müzik eğitime olan tepkisine bağlar. Ayrıca parçaları kulaktan çalmada başarılıyken solfejde başarısızlık sergilemektedir. İki yıl sonra Montgomery College'de çalışmaya başlar.
Epellin gibi 70'li yılların en popüler şarkıcı ve gruplarını da yakından takip ediyordu. 1972 yılında ailesiyle beraber Maryland'e taşındı. Bir yıl sonra büyükanne ve büyükbabasını kaybetti. Özellikle büyükbabası hayatında derin izler bırakan bir isimdi. 1974 yılında ergenlik dönemiyle piyanoya olan ilgisi azalmaya başladı ancak babasının gayretleriyle kısa sürede kendisini toparladı ve çalışmalara devam etti. Peabody'deki profesörlerinden biri Tori'nin "I've been cheted" yorumunu dinledikten sonra özel dersler vermesini önerdi. Bu dönemde Amos, klasik müziği bir kenara bırakarak, rock yıldızı olamaya karar verdi. 1977 yılında yaşadığı bölgede düzenlenen bir yarışmaya katılarak birinci oldu. Kazandığı 100 doların yanısıra gazetelerde resimleri de çıkmaya başladı. O yıl bir gay barda sahne almaya başladı. 1978 yılında Rockville'e taşındı, orada şarkı ve tiyatro dersleri almaya başladı. kırmızı,deri pantalonu ile katıldığı kilise korosunda herkesi şok ediyordu. 1980 yılına kadar kilise korolarında, düğünlerde ve bayram kutlamalarında sahne aldı. Babası onun yıldız şarkıcılarla çalışmasını istiyordu ama o ısrarla, yerel radyo ve televizyonlarda yer alıyor ve birçok demo kasete imza atıyordu. Bu demolardan biri, Californialı bir müzik yapımcısı olan Narada Michael'ın dikkatini çekti. Yaptığı bir anlaşmayla birçok stüdyo kaydında yer aldı ancak geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle tam 10 gün konuşmamak zorunda kaldı.
1984 yılında Los Angeles'a taşındı. burada henüz 21 yaşındayken bir kayıt stüdyosu kurdu. Yine barlarda sahne alıyor, televizyon reklamlarında yer alıyordu. Hatta bir grup bile kurmuştu ama kısa sürede grubu dağıtarak tek başına çalışmaya devam etti.
Profesyonellik yılları (1985-...)
Babasının yardımıyla bazı gece kulüplerinde ve kiliselerde çalmaktadır. Bir yandan da reklamlarda oynar, pembe dizilerde figüranlık yapar. Bir bar çalışması sonrası, eve giderken bir hayranının davetini kabul eder. Bu hayranı tarafından tecavüze uğrar. Bu kötü deneyim sonraki yıllarda çoğu şarkısına yansıyacaktır (özellikle "Me and a Gun" adlı parçasına). Bir arkadaşının, görünümünün Tori ismine daha çok yakıştığını söylemesi üzerine adını "Tori" olarak değiştirir.
Müzikle bağı kopmamıştır. Yeteneğini keşfeden Atlantic Records ile plak anlaşması yapar. "Y Kant Tori Read" adlı bir grup kurar. Grubun adı, Tori'nin nota okuyamamasından esinlenilmiştir. Ayrıca grubunda, daha sonra çalışmaya devam edeceği gitarist Steve Caton da bulunmaktadır. 1988'de grupla aynı adı paylaşan, pop rock tarzda bir albüm yayınlarlar. Fakat Tori, o dönemin modasına ve ekonomik kaygılarına uyarak yanlış bir imajla çıkmıştır. Albüm hiç satmaz, "y kant tori read" beğenilmez. Yazılan eleştiriler o kadar ağırdır ki, müzik dünyasına olan inancını kaybetme noktasına gelmiştir. Tori depresyona girer. Grupla yolları ayrılır. Tekrar piyanist şarkıcı özüne geri dönmek ister fakat şirket, ABD'de böyle bir konseptin para etmeyeceğini söyleyerek Tori'yi Birleşik Krallık'a gönderir. İlk albümünün köklerini bu dönemde oluşturur (1991). Başından geçen kötü olayı anlattığı "Me and a Gun" ve Nirvana'dan cover'ladığı "Smells like Teen Spirit" adlı parçasıyla her yeri dolaşarak küçük barlarda çalar, kendi hayranlarını yavaş yavaş yaratır. O sırada yakın arkadaş olduğu Kurt Cobain, kendi şarkısının Tori versiyonunun eşliğinde Tori ile dans ettiklerini belirtir.
1992 yılında ilk Tori Amos albümü "Little Earthquakes" yayınlanır. bir anda büyük bir sükse yapan Tori Amos MTV'de dahil olmak üzere bir çok radyo ve televizyonun yeni yıldızı olmayı başarmıştır. Artık albümler ve ödüller art arda gelmeye başlamıştır. 1994 yılında "Under the Pink" yayınlanır. Cinsel tacize uğrayanlara destek veren bir kuruluş adına çalışmaya başlar ve birçok organizasyonunda da yer alır. 1996 yılı albümü "Boys for Pele", 1998 albümü ise "From the Choirgirl Hotel" piyasaya sürülür. "Boys for Pele" albümünün yayınlanmasının ardından beraber yaşadığı ve çalıştığı prodüktör Eric Rose'dan ayrılır. Bu ayrılık onun için son derece yıkıcı olur. 1999 yılında yine Atlantic Records tarafından yayınlanan bir albümle listelerde yer alır; "To Venus and Back". şarkıcı 2001 yılında "Strange little girl", 2002 yılında "Scarlet's Walk", 2003 yılında "Tales of a Librarian", 2004 yılında "Welcome to Sunny Florida", 2005 yılında "The Beekeeper", 2007 yılında "American Doll Posse" albümümlerini çıkardı. 2009 yılına "Abnormally Attracted to Sin" ve "Midwinter Graces" isimli 2 albüm sığdıran Tori Amos, 2011'de "Night of Hunters" albümünü çıkardı.
Tori Amos Tarzı
Amos, şarkı sözlerinde cinsellik, din, ataerkillik ve kişisel trajedi gibi konuları işler. Büyük başarı kazanmış şarkıları arasında "Crucify", "Silent All These Years", "Me and a Gun", "Cornflake Girl","Caught a Lite Sneeze", "A Sorta Fairytale", "Professional Widow" ve "Spark" vardır. Eserlerinin yanında müthiş coverlara da imza atan Tori Amos'un Leonard Cohen'in kült eseri "Famous Blue Raincoat" için yaptığı cover özellikle dinlenmelidir.
